İlk kez burcun fazla bilinmeyen kitabesi gündeme taşındı

İlk kez burcun fazla bilinmeyen kitabesi gündeme taşındı. “Surların Dirilişi” mottosu ile yola çıkan yetkililer ne diyecek? Şehir Araştırmacısı Mehmet Ali Abakay, gündemi oluşturan haber hakkında açıklamalarda bulundu.

Diyarbakır ile ilgili araştırmalarıyla sürekli gündem oluşturan Mehmet Ali Abakay, bu defa “Keçi Burcu” olarak bilinen Diyarbakır Kalesinin ayakta duran, eklentileriyle ziyaretçi çeken burcun yitiklere karışan, üç taşı kalmış kitabesinin izini sürdü.

Her burca çıkanın kitabenin üç taşını gördüğünü, bu kitabede ne yazdığını merak ettiğini belirten Şehir Araştırmacısı Mehmet Ali Abakay, “Dört yanda devam eden çalışmalar varken, burcun kitabesiz bırakılma hali üzüntü verici.

Abakay, “Burcun Mervanî onarımını gösteren kitabesinin fotoğrafı  ve kitabeden kalan üç taşı mevcut. Bu kitabenin diğer taşları  müzede olabilir. Müzede ise yerine konulmalı. Değilse zamanında kayda alınmış fotoğraf ve tercümesi mevcut. Bir şehir araştırmacısı olarak, bu eksikliğin bugüne kadar ele alınmayışı üzücüdür. Yapılan açıklamalara baktığımızda ‘Surların Dirilişi’ ile ifade edilen çalışmalarda hemen her gün kale çalışmalarına dair açıklamalar yapılıyor. Madem Surların Dirilişi söz konusudur, burcun kitabesi de tamamlanmalı, eksiklik bir an önce ortadan kaldırılmalıdır. Tarihe karşı sorumluluğun gereğini yerine getirme mecburiyetindeyiz. Kaynaklar mevcut ve fotoğraflar arşivimizde bulunuyor. Bu işte bir ihmalkârlık söz konusu olmamalı. Bunca yıldır yaptığımız tespitlere karşı çıkan olmazken, yaptığımızın tam tersi davrananlar da olmuştur” diye konuştu.

Zamanı geldiğinde sadece bu şehre dair tespitleri içine alan kitap boyutunda çalışmanın mevcut olduğunu ifade eden Abakay, “Biz daha önce Mervanî Mescidi ve Mervanî Hükümdarıyla eşinin kabrini gündeme taşımıştık. On Gözlü Köprü’nün Mervanî yapımı değil, eksikliklerini tamamlayanların Mervanî Egemenliği olduğunu belirtmiştik. Birçok burçta Mervanî Kitabesi var ve kitabeler taşıyan burçların önünde bir levha söz konusu değil. Bu zamanında diğer egemenlik kuran devletler için de geçerli. Haftalık olarak gerçekleştirdiğimiz yerinde incelemelerle araştırmaları kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bu hafta bu burcun kitabesini gündeme aldık. Kitabenin orijinal fotoğrafını verirken kitabenin aslına uygun biçimde yeniden yazdırılmasını da talep ediyoruz” dedi.

Bu hususta restorasyonu yapan yetkililer, yardım talep ederlerse hazır olduklarını vurgulayan Abakay şöyle konuştu: “Biz, kendilerine yardımcı oluruz. Belirttiğimiz tespitlere uygun hareket edilmezse konuya emek harcayan biri olarak, eleştirme hakkımız saklıdır. Bu kitabenin parçaları müzede ise işlemler kolaylaşır. Kitabe parçaları kayıp ise bir hattat eşliğinde iyi bir taş ustası, kitabeyi en kısa sürede tamamlayabilir. Surlar dirilirken kitabe taşları eksik duran çerçeve, bizim için boş ve utanç çerçevesi olmaktan çıkmalıdır.”

Abakay sözlerini şöyle tamamladı; “Bu burç, bir dönem rahibe yetiştiren manastırdır, ateş-gede olmuştur. Burcun dışa açılan bir kapısı halen örülü bir şekilde kapalıdır. Burcun zeminin altında bazalt kütlede yerleşim alanı mevcuttur. Maalesef, geçişi sağlayan giriş kapatılmıştır. Bu geçişin de açılarak, turizme kazandırılması, bilinmesi lazım.  Burcun zeminde ve zemin altında muhakkak mimarî eklentileri söz konusu ve nereye kadar uzandığı araştırılmalı. Bu gün, biz bu bilgilere sahipken mevcut kitabeyi aslına göre yapamıyorsak fazla bir şey söylemeye gerek yok. Söylenen doğru ise, burcun bir kaç yöne dağılan geçitleri ortaya çıkacak. Elbette bunun İslamî Dönem ile ilgisi yok. Bizim diğer tespitlerde belgelendikten sonra kısmen paylaşımı söz konusu olur. Bu duyarsızlık devam ederse bilinmesi gerekenler azalacak, ezber ve yanlış bilgilerle şehir tanınmaya devam edilecektir.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir