Diyarbakır’da yağışlar barajları doldurdu

2022- 2023 yılında kuraklık endişesi yaşayan bölgede, 2024 Mart ayında barajların doluluk seviyesi yükselerek kuraklık riski ortadan kaldı.

Diyarbakır’da yağışlar barajları doldurdu

Diyarbakır ve bölge illerindeki barajlar Mart ayında etkisini arttıran yağışlar nedeniyle doldu. Barajlarda depolanan su miktarı 8 milyar 652 milyon metreküpe ulaştı.

Batman Barajı’nın yoğun yağışlar sebebiyle taşkın dönemi olduğundan işletme kotu seviyesinde tutulduğu, barajda su seviyesinin 15 Mayıs itibarıyla maksimum kot olan yüzde 100 seviyesine çıkarılacağı belirtildi.

Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç, yağışlar sayesinde Diyarbakır’da bulunan barajların doluluk oranının arttığını söyledi. Barajlardaki su seviyesinin yükselmesinin canlı yaşamına olumlu katkı sağladığına işaret eden Kılıç, “Memeli türleri, kuş, böcek ve bitkisel organizmalarda büyük canlılık var. Temennimiz bunun devam etmesi. Su, ‘hayat’, ‘canlılık’, ‘biyoçeşitlilik’ ve ‘üretim’ demek. Su yoksa bunların hiçbiri yok. Bu nedenle barajlarımız çok değerli. Bu yıl yağışların etkisiyle barajlardaki su seviyesi yükseldi. Bu çok sevindirici.” dedi. Kar yağışının olmaması nedeniyle toprağın suya doymadığını, yer altına suyun ulaşmadığını dile getiren Kılıç, barajlar sayesinde suyun yüzeyde toplanabildiğini belirtti.

Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç, “Önümüzdeki dönem genel ortalama için kuraklığa doğru gidiyor. Bu yılı kurtardık görünüyor. Bu sevindirici bir durum. Umarız önümüzdeki yıllara da bu sirayet eder. Bu durumu şansa bırakırsak çok ciddi sorun var. Tarımda, sanayide, yerleşim yerlerinde suya çok ciddi miktarda ihtiyaç olacak.” diye konuştu. Bu nedenle tedbir alınması gerektiğini belirten Kılıç, bu tedbirleri 3 başlıkta sıralayarak, şunları söyledi: “Birincisi evlerde, sanayide, tarımda su konusunda tasarruf etmek şart. Bir diğer önemli husus suyu toplamamız lazım. Kırsal ya da şehirlerde yağışları baraj, gölet ya da şehir içinde sarnıçlar şeklinde toplamamız lazım. Üçüncü tedbir de mevcut suların, nehir, göl ve denizlerin kirletilmemesi. Şehir artıkları, lağım ve tarımdan gelen ilaçlı su ve sanayiden gelen atıkların arıtılmadan asla sulara bırakılmaması lazım. Suyu korumamız ve biriktirmemiz gerekiyor.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir