Bediüzzaman Hazretlerinin aziz hatırasını yad etmek bizlere bir vefa borcudur

23 mart 1960 tarihi itibarıyla darı bekaya, intikalinin senei devriyesini idrak ettiğimiz
Bediüzzaman Hazretlerinin aziz hatırasını yad etmek üzere Üstada Saygı Etkinliği bu gün saat 14 te Sezai Karakoç Kültür ve kongre merkezinde düzenlenecektir bizlere bir vefa borcudur ki; 87senelik bereketli ömrünü dini mübini İslâm’a hiç bir beklentiye girmeden sırf rızai ilâhî adına hertürlü ezaya ve cefaya katlanarak icra ve ifa ederken, Bu büyük hizmetten içlerindeki mefseddetten dolayı hoşlanmayan ve kabullenemeyen zındıka komitesi ve şer odaklarının hedefi haline gelen bu mümtaz şahsiyeti, hayatı çekilmez hale getirdikleri halde peygamberane bir sabır, metanet ve sebatla ömrünün sonuna kadar pes etmeden Hakkın hatırını âli tutma adına kış’ı, cennet âsâ bir bahara çevirmeğe Cenabı Allah’ın inayetiyle muvaffak olmuşlardır.
Allahın Resulü bir hadisi şeriflerinde : “Bir alimin vefatı bir âlemin vefatı gibidir. Buyurmuşlardır.
Ahzâb, 40. Ayet: Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah’ın Resulü ve nebîlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.Bu ayeti kerimede beyan buyurulduğu üzere Allah Resülü son Resul ve nebidir. Dolaysıyla bu vazifeyi ifa ve icra edecek olan müceddit ve müctehid ve alimler olacaktır. Asrımızda şer odaklarının ve zındıka komitesinin İslamiyet’i hedef alan gerek aşikâr ve gerekse sinsice ve dahi gizlice bütün desiselerini boşa çıkaran üstadımız Bediüzzaman hazretlerinin ta kiyamete kadar sürecek olan hizmetleri veraset nübüvvetin mümessili olduğu eserleri ve hizmet şeklinin makbul ve müessir oluşundan anlaşılmaktadır. Bize düşen vazife bu kur’ani hakikatları okuyup anlamak ve efailimizle izhar etmek ve intişarında imkan ve kabiliyetlerimiz ölçüsünde katkıda bulunmağa çaba harcamak ve gayret göstermektir. Rabbimiz bizleri hayra iyiliğe iman ve kur’an hakıkatlarına hizmetkâr eylesın ınşallah amin. En kalbı selam sevgı saygı ve dualarımla cenabı Allaha emanet olunuz.