Altı aydır ibadete kapatılan camiide halen bir çalışma yapılmadı

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunan tarihi camideki taş yerinden çıktı. 6 aydır ibadete kapatılan camide halen çalışma yapılmadı.

Gerçek Adı Melek Ahmet Paşa halk dilinde ise Melik Ahmed Camiisi olarak bilinen yapı 6 aydır ibadete kapalı. 6 ay önce camiinin üst kısmında bulunan bir taş parçasının çıkması sonucu esnaf tarafından fark ediliyor. Esnaflar yetkililere taşın yerinden çıktığını söylerken camii yetkililer tarafından kapısı kapatılarak ibadete kapatıldı. 6 aydır kapatılan camiide hiçbir çalışma yapılmadığını söyleyen esnaf tepki gösterdi.

Diyarbakırın Sur ilçesinde bulunan tarihi camiideki taş yerinden çıktı. 6 aydır ibadete kapatılan camide halen çalışma yapılmadı. Cadde esnafından biri; “6 aydır tarihi camii ibadete kapalı. Biz burada hem ibadetimizi yapıyorduk hem de lavabo ihtiyacımızı karşılıyorduk. 6 ay önce buradaki bazı esnaflar camiinin yukarısında bir taşın çıktığını ve tehlike oluşturabileceğini söylediler. Yetkililere haber verip durumu izah ettiler. Yetkililer gelip çalışma yapacaklarını söylediler. Camiinin kapısına ise kilit vurdular. 6 aydır hiçbir çalışma yapılmadı. Ne gelen var ne giden var. 6 aydır tarihi camii ibadete kapalı. Camiimizin ibadete açılmasını istiyoruz. Yetkililerin bir an önce gelip tarihi camiideki bu taşın düzeltmesini ve camiinin ibadete tekrardan açılmasını istiyoruz” dedi.

Melek Ahmed Paşa Camii, Diyarbakırın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir camiidir. Plan ve mimarisinde Mimar Sinan’ın etkisi görülen camii, 16. yüzyılda Melek Ahmed Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Şehrin batısında kendi adını taşıyan cadde üzerinde yer alır. Diyarbekirli Melek Ahmed Paşa’nın valiliği zamanında 1587-1591 yılları arasında yaptırılmıştır. İki renkli taş malzeme ile inşa edilen iki katlı binanın güney ve kuzey cepheleri siyah-beyaz taş sıralarından, sağır yan duvarları siyah moloz taşlardan örülmüştür. Altında depo ve eskiden dükkân olarak kullanılan mekânların yer aldığı cami, zemini yükseltilerek merdivenlerle çıkılan fevkanî bir yapıdır. Bu yönüyle Diyarbakır’daki bazı camiilerden farklılık gösterir. Camiinin batı bitişiğinde kapısı cami duvarının içinde bulunan meşruta yer alır. Sonraları bu kapı örülerek kapatılmış ve buraya betonarme bir yapı inşa edilmiştir. Camiinin zemin katında batı ucundan doğuya doğru sırasıyla caddeyi arka sokağa bağlayan ve dikine gelişen tonozlu bir geçit, kitle derinliğince uzanan bir dükkân, yarım derinlikte uzanan iki dükkân, caddeden avluya geçişi sağlayan taçkapının bulunduğu ikinci geçit ve yine bir dükkân yer almaktadır. Güney duvarında bulunan üç dilimli yonca kemerli taçkapı kıble duvarından hafifçe dışa taşkındır. Köşeleri sütunçelerle sınırlandırılmış kapı ön boşluğunun sağında ve solunda yarım sekizgen planlı birer niş vardır. Bu nişleri beyaz taştan örülü beş sıra mukarnas dizisi ve üç dilimli kemer örtmektedir. Camiye geçişi sağlayan düz hatıllı kapı açıklığından sonra devam eden tonozla geçit önde geniş, arkada ise daha dar olarak devam eder. Taçkapının sağındaki dükkânın arkasında bir pencere ve kapı ile avluya açılan hücre vardır. Kapının solunda yer alan yarım derinlikteki iki dükkânın arkasında da avluya bir kemerle açılan, dikdörtgen planlı yazlık mescid ve bu mescide doğu yönünde bağlanan ince uzun bir oda bulunmaktadır. Üst kata minareye batı yönünde yanaştırılan ve yarım kemere oturan bir merdivenle ulaşılır.

Enine gelişen dikdörtgen planlı harimin orta kısmı, sağ ve sol tarafta bulunan kare kesitli ikişer yığma taş ayakla yanlara açılmaktadır. Böylece sekizgene dönüştürülmüş olan mekânın üzeri tromplu bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbe siyah-beyaz taş sıralarıyla örülmüş oldukça yüksek bir kasnağa oturmaktadır. Orta alandan daha alçak tutulmuş yan kanatlar iki katlı mahfil olup buraya kuzey duvarı içindeki merdivenlerle ulaşılmaktadır. Alt katlar üçer çapraz tonozla, üst katlar oval kubbemsi bir örtüyle kapatılmıştır. Tonozlar orta mekâna kemer şeklini alarak açılır. Harimi aydınlatan pencereler üç sıra halinde düzenlenmiştir. Alt sıra pencereler hafifletme kemerleri altında dikdörtgen açıklıklı olup yalnızca kuzey ve güney duvarında yer almaktadır. Üst sırada ve kubbe kasnağında bulunan pencereler ise sivri kemerlidir. Ayrıca mihrap ekseninde karşılıklı birer yuvarlak pencere mevcuttur.

Ahşaptan yapılmış müezzin mahfili harimin iki kapısı üstünde yer alır. Merdiveni batısında bulunmaktadır. Minber ahşaptan klasik üslûpta yapılmıştır. Camiinin çini mihrabı Diyarbakır’da tek örnektir. Beş kenarlı mihrap nişinin köşe sütunçeleri, başlıkları, mukarnasları ve dış bordürleri tamamıyla çinilerle süslüdür. Harimin duvarları da yerden 1 m. yüksekliğe kadar panolar şeklinde XVI. yüzyıl Osmanlı çinileriyle kaplanmıştır. Ayrıca doğudaki mahfile çıkışı sağlayan merdivenin duvarlarında çiniler bulunur. Çinilerin onarım gördüğü desen aksamından belli olmaktadır.

Kitlenin kuzeyinde yer alan minare camiiden 4,47 m. açıkta inşa edilmiştir. Minarenin bazalttan kare kaidesi taş dekorasyonu ile dikkati çeker. Sekizgen yıldızların oluşturduğu geçmeli bir bölümü, üstte gök mavisi mozaik çinilerin oluşturduğu geometrik bir şerit izlemektedir. İki kademeli pabuç kısmı ve silindir gövdesi beyaz taştan yapılmıştır. Mukarnaslı tek şerefe ve gövde kaide kısmının zengin süslemesine karşılık yalındır.

Melek Ahmed Paşa Camii dışarıdan oldukça yalın görünmesine rağmen fevkanî bir yapı olmasıyla, içindeki zengin çini bezemeleriyle, süslü minare kaidesiyle ve en önemlisi merkezî planlı olmasıyla dikkati çeker. Melek Ahmed Paşa’nın bu yapı dışında 1564-1567 yılları arasında inşa ettirdiği dört eyvanlı ve köşe hücreli bir hamamı, sonradan hana çevrilen bir konağı ve bir medresesi bulunmaktadır. Bu yapılardan konak ve medrese günümüze ulaşmamıştır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir